NAMIK KEMAL İMAM HATİP ORTAOKULU
Şaka gibi değil mi?
İmam hatip ortaokulu oldu, okulumuz. Valilikten gelen bir kararla, önümüzdeki yıl okula kaydolmak isteyen öğrenciler, artık İmam Hatip Ortaokulu’na kaydolacak! Sadece Karasu’da değil, Sakarya’daki tüm iyi okullar, son kararnameyle artık seneye imam yetiştirecek!
Memleketin İmama mı ihtiyacı var? Öğretmene, mühendise, doktora ihtiyaç yok mu? Dini bütün imanlı imamlara ihtiyacı var demek ki! Yahu onlardan zaten binlercesi var Irak’da, Şam’da, Suriye’de… IŞİD adı altında İslamiyeti yaymak için uğraşıyorlar! Bizim ülkemizden de yüzlercesi gidip orada askerlik yapıyor, kafa kesme eğitimi alıyor!
Öncelikle İlçemizde yeni yapılan bir İmam Hatip Ortaokulu var. Yeni bir taneye ne ihtiyaç var, ne talep. Tamamen valiliğin işgüzarlığı… Yani demek istiyorlar ki, Bakın biz daha çok Müslümanız, memlekete imam hatip açıp imanlı gençler yetiştireceğiz!
Yahu bu memlekete biraz da dünya ilimleri üzerine kafa yoran araştırmacı gençler yetiştirseniz! Okulu da mesela Anadolu Ortaokulu, Fen Bilimleri Ortaokulu, Öğretmen Ortaokulu, Sağlık Ortaokulu diye isimlendirseniz… İlla ki ölünce öbür tarafta ne yapmamız gereken, bizi öteye hazırlayacak, kaderci, her şeyi Allahtan bilen nesiller yetiştireceksiniz. Sonra o nesil büyüdüğünde, hiçbir iş güvenliği almadan olan kazaları, beceriksizliklerin suçunu Allah’ın üzerine atıp kazanılan aylık 1000 lira maaşa şükreden bir nesil olacak, Başkaları deveyi hamuduyla götürürken…
Ben, imam hatip okulu yerine düz ortaokulu istiyorum mahallemde. Ama bir vatandaş olarak bunu istemeye bile hakkım yok. Az sesim fazla çıkarsa, dinsizlikle suçlanır, yine susturulurum!
Teknoloji ve sanayide dünya lideri olan, bizim Boğaz Köprülerimizin, Marmaray’ımızın ve Yalova’ya giden Körfez köprüsünün inşaatını yapan Japonların okullarında din eğitimi yok! Onlar ateist! Kaderci değil, araştırmacı... Daha 3 yaşındayken çocuğu eğitime alıp insan ilişkilerini düzenliyorlar. Başarısız olan ya istifa ediyor ya intihar! Bizim gençlerimiz de kazancını bu dünya devi ülkeye aktarıyor.
Fatih İstanbul’u son teknolojiyi kullanarak fethetti. Toplar kullandı. Ve bunu yaparken Papazlar Galata Kulesi dibinde meleklerin kanatlarını tartışıyorlardı!
***
Kent meydanında, “İlçemiz kadın pazarı olarak anılmasın”, diye bir imza kampanyası başlatmıştı bir işadamımızın öncülüğünde. Birçok kişi bu kampanyaya gönüllü katıldı. Şimdi okulumuza sahip çıkarak, İmam hatip olmasın diye imza kampanyası başlatsak, kaç kişi katılır, kaçı cesaret eder imza atmaya?
YENİ HASTANEMİZ
. Modern görünümlü hastanemiz, Nihayet faaliyete geçti. Belki de seçim yatırımı olarak, birçok eksikliği giderilmeden apar topar açılan hastanemizin eksiklerinin zamanla giderileceğini düşünüyorum. Mesela acil çıkış tabelaları, Acile giden dış tabelalar, elektronik sistem, kullanılmayan boş odalara atılmış malzemeler, tadilatı devam eden odalar…
En çok üzüldüğüm, bodrum kattaki su sızmaları… Ne kadar silinmiş de olsa, yer yer ıslaklık kendini belli ediyor. Üstelik yaz aylarında… Kışın buralar ne olur, kestirmek zor. Namık Kemal Ortaokulu gibi bodrum katı sular altında kalmasa da, bu rutubette elektronik aletler sık sık arızalanır. Şimdiden çevre drenaj kanallarının açılıp yeraltı su seviyesini düşürme çalışmalarının başlaması gerekir.
En hoşuma giden nokta da, her yere meyvesi olmayan ağaç dikme alışkanlığı edinen yetkililerin burada ayrıcalık gösterip birçok yere dut ağacı dikmeleri… Sanırım kuşları buraya çekerek hastaların maneviyatını düşünmüş olacaklar. Şimdiden kızarmaya başlayan dut ağaçları büyüdüğünde, çoluk çocuk çıkıyor, kollayamıyoruz diyen işgüzar bir yönetici tarafından kesilmez umarım. Peyzajı yapan ve uygulayanlara çok teşekkür ediyorum.
Hastane ambulansını sahilde, Karadeniz caddesinde giderken gördüm. Anayola ters yönde çıktığı için belki bu yolu tercih ettiler ama gelgelelim sahil yolu sık sık hız tümsekleriyle dolu. Hayati önem taşıyan, zamanla yarışan ambulansların, bu tümseklerde yavaşlaması ya da hastayı hoplatarak geçmesi gerekiyor. Artık MOBESE kameralarımız var. Hız tümseğine ihtiyaç yok. Hızlı gidenler tespit edilip cezalandırılabilir. Bu çağdığı uygulamanın sona erdirilmesini ve tümseklerin kaldırılmasını öneriyorum.
Yeni Hastane, merkeze uzak olduğu için, yürüyerek gitmek zor. E, herkesin altında da özel araba yok! Sayın Hasan Eminoğlu, eski hastanenin de 24 saat açık tutulması ve burada acil hizmetlere devam etmesi için çalıştıklarını söyledi. Umuyoruz ki herhangi birilerine peşkeş çekilmez. Hızla büyüyen ilçemizde 2 hastane olması lüks değil. Acil bakım ünitesi olarak hizmete devam edebileceği gibi, bazı kesimleri de özel klinik olarak kiraya verilebilir.
U20 ALMAN DENİZALTISI
Pazartesi günü, temizlenen denizaltından çıkan ağlar sergilendi. Çevre ve Şehircilik Müsteşarı ve Vali’nin de geleceği duyuruldu. Vali gelmedi ama açılışa ortaokulu öğrencileri de getirildi. Sanırım bir emirle kalabalık gözüksün diye yapılan bu uygulama, Tüm Türkiye’de geçerliliğini koruyor.
Denizaltıya takılan ağların yanında ilginç bir şey olur mu diye arandı gözlerim. Bir silah, bir torpido, bir dürbün… Ne fakir denizaltıymış bu, tabii talana uğramadıysa!