Fındık çerezdir; çerezlik olmayalım!

Hiçbir fındık üreticisi fındığını bu sezon mümkün olduğunca hemen elinden çıkartmasın ve asla emanete vermesin.

Baskılanmış dolar kuru, 40 TL dolayında oluşturulan fiyat algısı ve sürekli ve artan enflasyon karşısında fındık üreticisi kendini,  emeğini ve ekmeğini korumak için bu sezon söz birliği etmişçesine stratejik davranmak zorundadır.

Fındık piyasasının oluştuğu, oluşturulduğu en kritik günleri hatta anları yaşıyoruz. Tehlike kapımızda değil, tehlikenin tam göbeğindeyiz. Çünkü su fiyatının bile % 300 arttığı ortamda, fındık fiyatı için üreticilerde, %65'lik artıştan bile kuşkulu, tedirgin ve karamsar durumda bir hava oluştuğu gözlemleniyor. Sakın ha aciz ve umutsuz olmadığımızı göstermek için her zamankinden daha fazla birbirimize ihtiyacımız var. Ortak aklımızı kullanıp toplu kararlılık sergilemek zorundayız.

Hasat sonrası her ne sebeple olursa olsun fındığını hemen elinden çıkaranların, çıkartmak zorunda kalacak olanların unutamayacağı acıları yaşama ihtimali çok yüksek bir sezonla karşı karşıyayız.

Karınca ve arı kolonileri gibi hareket etmezsek hap gibi yutulacağımız bir dönemdeyiz.

FINDIK FİYATI NE OLUR?

Karşınıza sezonda çıkacak fiyat sizi ne öldürür nede güldürür. Bundan adınız gibi emin olun

Çünkü fındık için oluşturulan müesses nizam o kadar güçlü ve etkili ki burada bizlerin bir gedik açması imkânsız. Zaten böyle bir çabamız da yok. Lisanslı depoculuk projesi engellendiği için, aksine ve üstüne üstlük bu müesses nizama malından bezmişler gibi emanete fındık vererek talebi bedelsiz karşılayıp talep doygunluğunu gerçekleştiriyoruz. (Koyacak yer yok, başka şehirde oturuyorum gibi bahaneler geçerli olsa da doğru değildir. Bu bizim sorunumuz ve bir şekilde yine biz çözeceğiz. Bundan sonra emanete fındık vermekle ayağımıza değil kafamıza sıkmış oluruz)

Müesses nizam daha öncede fındık fiyatında düşük ücret stratejisi uyguladı fakat üreticiden daha fazla zararı kendi yaşadı. Çünkü üretici düşük ücret karşısında bakım, besleme ve zirai mücadeleyi aksattı. Böylece hem verim hem de özellikle kalitede düşüş yaşandı. Bu gerçek karşısında müesses nizam "hem ölmesin, hem de gülmesin" fiyat politikasını uygulamaya geçti. Fiyatı 2,5 ile 3 dolar bandında sabit tuttu. Bu yıl maliyetlerde  %300’leri aşan fiyat artışları derin bir belirsizlik yarattı. Döviz deki kur baskısı nedeniyle bu gün fındığın kilosu 3 dolardan da işlem görse maliyetlerdeki %300’leri aşan fiyat artışını 3 dolar da karşılamıyor.

Fındığın kabuğu dahi 6 kat artarken fındığın kendi 2 kat artar mı, artmaz mı diye üretici de doğal olarak bir tedirginlik var. Geçen sonbahardan bu yana bahçelerimize bakımı aksattığımızı, önümüzdeki aylarda ve yıllarda bu şartlar devam ederse bakımın imkânsız hale geleceğini her fırsatta dile getirmeliyiz.

TMO’nun kota fiyat artırmasını, Fiskobirlik’in piyasayı daha fazla regüle etmesi için baskı uygulamalıyız. Seçim atmosferine girilen bir ortamda bu tutar dallarından biri olabilir. Zırt pırt fındık dallarını paylaşıp fındık bol yaygarası yapmayalım. 40-50 TL gibi bir fiyattan satış yapmamız, yapmayacağımızı dillendirelim. Fındığı emanete vermeyin, koyun brandanın altına fare yesin. Fare doyar fil doymaz

Bu stratejiyi uygularsak fındık 4-5 dolar aralığında işlem görebilir. Çünkü fındıktan 65 milyar dolarlık katma değer elde edenlerde bir yerden sonra bizleri düşünmek zorunda. Ucu onlara da değiyor.

YORUM EKLE