Açtıkları iş veya tapu davalarının üzerinden yıllar geçmesine rağmen karara bağlanmadığından şikâyetçi olan 166 kişi, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, tüm başvuruları bir dosyada topladı.
DAVANIN ÜZERİNDEN 37 YIL GEÇTİ, KARAR ÇIKMADI
Açtığı iş davasının üzerinden 4 yıl 10 ay geçen Ş.G. ve Muş Mazgirt’te tapu davaları 37 yıl 2 ay süren bir kişi de listede yer aldı. Avukatı Mustafa Acar aracılığı ile açtığı iş davasının üzerinden 10 yıl 3 ay geçmesine rağmen sonuç alamayan F.Ö.'ye de dosyada yer verildi. Oybirliği ile verilen kararda, ‘makul sürede yargılanma’ hakkının Anayasa tarafından güvenceye alındığı kaydedildi.
'4 AY İÇİNDE ÖDENMELİ'
12 Ocak 2022 tarihinde Duvar Gazetesi’nde yer alan habere göre kararda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmedildi ve başvurucuların tamamına tazminat ödenmesine karar verildi. Bazı başvuruculara 2 bin, bazılarına ise 56 bin TL’lik tazminat ödeneceği belirtildi. AYM kararında, belirtilen tazminat tutarlarının 4 ay içinde ödenmesi gerektiği kaydedildi. Ayrıca, adli yardım talebi geri çevrilen bir kısım başvurunun bu yöndeki talebi de kabul edildi.
AİHS’DE MADDE VAR
Müvekkili F. Ö.’nün açtığı iş davasının üzerinden 10 yıl 3 ay geçmesine rağmen karar verilmediğini söyleyen avukat Ali Kılıç, “Anayasa Mahkemesi söz konusu kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde bulunan makul süre ve Anayasa’nın 141. maddesinin 1. fıkrasında da bahsedilen 'davaların en az giderle ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde sonuca ulaştırılması' hususunu göz önüne alarak başvurucuların mağduriyetini kabul etmiştir. AYM, ‘Adil Yargılanma Hakkı’nın temel unsurlarından biri olan ‘makul süre’ kavramının ve ‘geç gelen adaletin, adalet olmayacağı’ prensibinin de altı güçlü bir biçimde çizilmiş oldu” ifadelerini kullandı.
106 YILDIR BİTMEYEN BEY DAVASI’NIN HİKÂYESİ
Karasu'nun Adatepe, Konacık, Hürriyet köyleri ile Ferizli'nin Bakırlı ve Kusça köylerinin bir bölümünü içine alan arazi sorununun başlangıcı Osmanlı dönemine dayanıyor. 1896 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi'nde görev yapan 'Ali bey' isimli kişiye şimdiki ihtilaflı arazilere ait olduğu ileri sürülen tapu verildi. Tapu 1916 yılında iptal edildi. 'Ali Bey'in varisleri, Cumhuriyet'in kurulmasının ardından iptal edilen tapuları almak için iade-i mahkeme yoluyla yargılama başlattı. Bu yargılama 1950'lere kadar sürdü. 1960'lı yıllarda söz konusu arazilerden kadastro geçti.
DESTEKLEMELERDEN YARARLANAMIYORLAR
Arazilerin tapulaştırılması sırasında köylüler ile Ali Bvarisleri arasında ihtilaf yaşandı. 1966'da 'Ali Bey' varisleri, Osmanlı tapusunun geçerliliğini koruduğunu öne sürüp 5 köyü içine alan yaklaşık 80 bin dönümlük arazinin kendilerine ait olduğunu iddia ederek dava açtı. Aradan 56 yıl geçmesine rağmen Karasu Kadastro Mahkemesi'nde görülen dava tamamlanamadı. Dava pek çok hakim gördü. Dava sürecinde vefat edenler nedeniyle hak sahipleri çoğaldı. Yaklaşık 5 bin kişinin sonuçlanmasını beklediği dava nedeniyle köylüler tapu sahibi olamadı. Yaşadıkları topraklarda işgalci durumuna düşen köylüler, tarım ve hayvancılık desteklemelerinden de yararlanamıyor.
MUHTAR: ‘BAŞVURMADIK’
Konuyla ilgili olarak Karasu Haber’in bilgisine başvurduğu Adatepe Mahallesi Muhtarı Tuncay Tıkan, bu karara bakıldığında kendilerinin uğradığı hak ihlalinin ölçülemez boyutlarda olduğunu söyledi. Muhtar Tıkan, “Davamızı ilçemizdeki üç avukat takip ediyor. Herhalde emsal teşkil edecek bu karar sonrasında harekete geçerler” diye konuştu. Muhtar Tıkan, “Bizi isteğimiz davanın bir an önce bitirilmesi dededen babadan miras arazilerimizde emanetçi gibi oturmaktan kurtulmaktır” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 15 Ocak 2022, 13:53