Bu tanımlamayı haklı kılacak onlarca gerekçem var.
Her şeyden önce İhsaniyeli yeniliklere açıktır. Bunun başlıca nedeni mahalle halkının Çerkez kökenli olması ve yıllar içinde farklı kökenli kişilerin de bu kültürü benimsemiş olmasıdır.
Ayrıntılara girmek gereksiz; bilen biliyor…
Karasu Büyükşehir kapsamına alınmadan önce mahalle olması için ilk olarak kapısı çalınan köy İhsaniye’dir.
Tarih 14 Temmuz 2009… Karasu Haber Gazetesi olarak İhsaniye İlkokulu’nun bahçesinde düzenlenen toplantının izleyicisiydik.
Dönemin Belediye Başkanı, iki yardımcısı, bazı belediye bürokratları bahçeye konulan taburelere ilişmiş kadınlı erkekli İhsaniyeli vatandaşlara mahalle olmanın faziletlerini sayıp döktüler.
Çöpler belediye tarafından alınacak, yolları belediyece asfaltlanacak, kaldırımlar yapılacak…
Köy imar kapsamına alınacak, yapılaşmaya düzen getirilecek filan…
Aslına bıkılırsa İhsaniye bütün bu vaatleri, kendi imkânlarını kullanarak hatırı sayılır bir şekilde düzene koymuş bir köydü. Yine de vatandaş bazı çekincelerini ortaya koyarak bu teklife olumlu baktı.
Ve 2016 yılında gerçekleşen Karasu’nun Büyükşehir kapsamına alınması kararını beklemeden ‘mücavir alana’ girmeyi kabul etti.
BU NE SEVGİ AH!
14 Temmuz toplantısı sırasında bir şey daha öğrenmiştim.
İhsaniye’nin mücavir alana alınma isteği 1984’lü yıllara dayanıyordu. Zamanın Belediye Başkanı Selahattin Tatlı böyle bir girişimde bulunmuş. Daha sonraki yıllarda Ahmet Genç de aynı talebi yinelemişti.
Ahmet Genç döneminin Belediye Meclisi İhsaniye’yi mücavir alana katma kararı almış, Bayındırlık İl Müdürlüğü bu kararı olumlu bulmuş, mahalle halkının itirazını İdare Mahkemesi reddetmişti. Ancak yerel mahkeme kararı bozmuştu.
Belediye başkanlarının gözlerini otomobil farı gibi İhsaniye üzerine çevirmesinin nedeni çoook sonraları anlaşıldı. (Tatlı ve Genç’i tenzih ediyorum. Çünkü niyetleri konusunda kesin bilgim yok)
Orada köy tüzel kişiliğine ait yüzlerce dönüm arazi vardı. Mücavir alan bu arazileri belediyenin malı yapacaktı. Hatta bunlardan 25 dönümlük bir arazi köy halkı tarafından Meslek Yüksek Okulu yapımı için bağışlanmak istenmişti.
Karasu Belediyesi’nin bu arazileri satma hevesi 2014 yerel seçimleri sonrasında ardı ardına alınan kararlar ve uyduruk ihalelerle gerçekleşti.
Satışlar sırasındaki mahalle muhtarının AKP ile Belediye arasında sıkışıp kalarak şeklen karşı görünmesi satışlara engel olamadı.
ÇÖP BİDONUYLA ÖZÜR!
Geçmişi hatırlatmamın bir nedeni var.
Birkaç gün önce Belediye Basın Şefliği’nden (Artık ne demekse!) mail kutumuza bir haber düştü. Karasu Belediyesi İhsaniye’de 60 eve çöp konteynerleri dağıtmıştı. Her konteynere hediye olarak 10’ar çöp poşeti de verilmişti. Vatandaş bunları bahçesine koyacak ve kendi malı gibi kullanacaktı. Dolduğunda belediye gelip boşaltacaktı.
Haberin ekinde konteyner teslim töreninin fotoğrafları vardı. Sosyal medyada da Sayın Belediye Başkanı İhsaniye’de başlattıkları projeyi anlatıyordu.
Genel bir bakışla projenin gayet güzel olduğunu söyleyeyim. Vatandaş kendisine teslim edilmiş konteyneri gözü gibi bakar. İçine sönmemiş kömür atmaz. Bahçesine koyduğundan ağzını açık bırakmaz.
Haber içeriğinde 120 litrelik konteynerlerin vatandaşa mahalle muhtarları aracılığıyla bedeli karşılığı satıldığı bilgisi de vardı.
İhsaniye Muhtarı Oğuz Özden’e satış konusunu sordum; doğruladı. Gönüllü olarak para ödeyenlerin yanı sıra ödeme yapmayanların parasını kendi cebinden karşıladığını söyledi.
Tekrar ediyorum; proje güzel. İhsaniye’den başlatılması da yerinde. Ancak diğer kırsal mahallelerde ne derece başarılı olur, kuşkuluyum.
FİKİR SADECE BELEDİYENİN Mİ?
Bir şey daha var.
Bu proje sadece belediyenin düşüncesi değil. İhsaniye Muhtarı Oğuz Özden’in de fikir bazında bir girişimi olmuş. Bu nedenle işi sadece bir belediye projesi olarak duyurmak doğru mu?
Aslına bakarsanız…
İhsaniye’yi baştan aşağıya çöp konteynerleri ile donatılsa, kaldırımları ve yolları gümüşle kaplansa Karasu Belediyesi bu mahalleye olan borcunu ödeyemez.
Sayın Belediye Başkanı mahalle arsalarının satışı sırasında AKP’nin ilçe başkanıydı. Dolayısıyla ortada AKP’li belediyenin yanlış bir uygulaması varsa sorumluluğa ortaktır.
Daha da ötesi…
Çöp toplamak, yol ve kaldırım yapmak. İhtiyaca göre yeni caddeler ve yollar açmak belediyelerin asli görevleri değil mi?
Bütün bunların reklam konusu edilmesini bir türlü anlayamıyorum.
Birincisi; kendi cebinden yapmıyorsun. Halkın parasını halk için harcıyorsun.
İkincisi; bunları yapmayacaksan orada işin ne?
Sıra dışı bir hizmete ve yatırıma imza at ki çıplak bina duvarlarına bol pikselli renkli fotoğraflarını asmaya ve altına cicili bicili sloganlar yazmaya hakkın olsun.
Bitirirken…
Karasu Belediyesi’nde yönetenler değişir, yönetim şekli ve yöntemler değişmez!
Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2020, 11:10
Evet belediye bence bu işi çıkarı için yapmıştır. Köyümüze ise ilk yerleşenler ve nüfus çoğunluğu çerkezler değildir yanlış hatırlamıyorsam 1838 yılında kurulmuş bir köydür ve muhacirlar tarafından kurulmuştur.