İttifaklar çarpışırken, iflâhımız kuruyo...

İttifaklar çarpışırken, iflâhımız kuruyo...

   Göz açıp kapayıncaya kadar, harala, gürele 3 vakte kadar bu secimleri yapmış olacağız. Herkesin gazı alınmış, yeni gaz yüklenmişler olarak havamızı almaya, avucumuzu yalamaya devam edeceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın.
  Milli gelir artacak, eğitim ve sağlıkta sınıf atlayacağız. Gelir dağılımındaki uçurum önlenecek gibi türlü, türlü hayallere kimse kapılmasın.
Çünkü bu ülke yönetilebilir degil, idare edilen bir sisteme sahiptir. 
Bir ülkenin yönetilebilir olması için ilk önce tabana ve tavana yaygın, adil vergi sisteminin olması gerekir. Hesap veren toplumu ortaya çıkarmadan asla hesap sorabilen toplumlara Dünya da henüz rastlanılmamıştır. Hesap veren ve soran toplumların ilk talebi adalettir. Adaleti, hukukun üstünlüğünü elde eden toplumlar akabinde fırsat eşitliğine kavuşurlar. Fırsat eşitliği iş yapma fikrini doğurur. İş yapmak isteyen kişi veya kişiler ise öncelikle akıl ve bilime ihtiyaç duyarlar.
Aklı ve bilimi hayatın merkezine koyan toplumlar ve ülkeleri kısa sürede refaha  kavuşurlar.
Dünyada gelişmiş ve kalkınmış ülkeler bu formülü uygulamışlardır. İstisnalar hariç.
Ülkemizde adil ve tabana yaygın bir vergi sistemi olmadığı için hesap sorma hakkı bulunmadan kötü  yönetimlerin her defasında faturasını ödeyen bir toplumuz.
Toplumlar, başta siyasi partiler olmak üzere sivil toplum örgütleri yani STK'lar aracılığıyla yönetimleri belirler ve onlar aracılığıyla hesap sorarlar. Siyasi partiler kanunu ve tüzükleri ile secim yasaları hukuk ve demokrasiden uzak olduğu için  partiler sivil toplum mafyalarına dönüşerek, lider ve ceteleri tarafından yönetilir. Her partinin bu sisteme göre elverişli ve kullanışlı aptalları olmak zorundadır. Çünkü sistemin başka türlü ayakta durma şansı sıfırdır. İlk önce seçimlerin namusu olan ön seçimin ırzına gecerler ve adaylar 2 dudak arasından çıkar.   Figüran olarak sandığa giden toplum vekilini değil birilerinin kurşun askerlerini belirlemiş olur.  Seçen, secmen değil, seçilen ise seçilmiş değildir. Ön seçimin olmadığı her seçim ahlaksız ve namusu olmayan seçimlerdir. Ön seçim yapmayan her parti çete gibi yönetilmek zorunda olup gerçek manada parti değil PURTİ'dir. Bu nedenle fikir ve sistem yerine, mütemadiyen yıllardır kişileri tartışıp ilahlaştırarak umuda yolculuk yapıyoruz.
Her seçim öncesinde ve sonrasında, neden demokratik seçim ve siyasi partiler yasası ile adil, tabana ve tavana yaygın vergi kanunları vaadiyle karşılaşamıyoruz diye sual edecek olursanız?; dar mekânda, dar nufusla yönetilen partiler olurda halka mâl olur diye haşa ağızlarına alırlarsa uyuyan yılanı uyandırırlar. 
Şu yada bu ittifak diye bizler birbirimizi yer bitiririz. Hatta ters köşe olmayanımız yoktur. İttifakların çöktüğünü veya kurulduğunu görür, izleriz. Fakat tüm bu ittifakların en büyük ittifakı millet hesap soramasın ittifakıdır.
Hiç  doğru düzgün bilgili insan politikacılar yok iddiasında degilim. Elbette var. Mevcut şartlarda onları ekime, olmadı kasıma yada mart karı yağarken belki gelirler diye bekliyoruz.

Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2023, 14:17

Karasu Haber

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER