Yapma rakı yasak, ya uyuşturucu?

Defalarca yazdım, her taraf yapma rakı dolu, hatta ticaretini yapıyorlar diye... Delil de sundum. Gazinolarda satılıyor diye... Hatta yapma değil de Tekelin sattığı rakılardan içmek için 70'lik söylüyordum, yine kapağı açık geliyordu. Sebebini sorduğumda, yüzlükten bölüyorlarmış, daha ucuza geliyormuş!

Belliydi açık açık yapma rakı sattıkları. Ve biz bu yapma rakıya Tekel fiyatı ödüyorduk! Kimse ilgilenmedi!

O dönem alkol, sadece eczanelerde bulunuyordu ve ona da kortizon kattılar, acı olup içilmesin, diye!

Defalarca yazdım, uyuşturucu ticareti neredeyse resmiyete döndü, diye. Adapazarı'ndan Karasu'ya, minibüs bagajlarında Karasu'ya uyuşturucu geliyor, diye. Yakalanırsa sahibi yok, yakalanmazsa, Karasu terminalinden bir sahibi çıkıyor, emniyetli bir şekilde teslim alıyordu uyuşturucuyu.

Kimse duymadı!

Hatta ve hatta CİMER'e yazdım, Karasu'da uyuşturucu yaygın, evlatlarımız zehirleniyor, yuvalar dağılıyor, diye. Lütfedip bir cevap yazdılar, "Emniyet güçlerine gerekli talimat verilmiş!"

Yahu daha ay geçmedi üzerinden, gencecik bir delikanlımız bir evde, uyuşturucu ticareti yapılan bir evde, ölü bulundu. Sessiz sedasız otopsiye gönderildi ve açıklama yapılmadan defnedildi. Hâlbuki herkes biliyordu o gencin uyuşturucu sonucu öldüğünü... Sonrasında ne bir takibat, ne tahkikat, ne suçlu araması... Kapandı gitti.

Karasu uyuşturucu yatağı oldu diye manşetler attım, yeni göreve başlayan Emniyet Müdürü ve Kaymakamı göreve davet ettim. Dedim ki, bizi bu illetten kurtarın. Sandım ki, kapıma polisler gelecek, "Seni kaymakam çağırdı, seni savcı çağırdı" diye götürüp detaylı bilgi isteyecekler...

Tıss yok!

Hatta görev süresi biten kaymakamlardan birine bizzat ziyarette bulunduk, Cihan Ersöz Hocamız ile. Uyuşturucunun boyutunu anlatmaya çalıştık. Bize, bu işlere hangi şubenin baktığını söyledi, KOM ile başlayan bir polis teşkilatı... Kendisi bizzat buraya bildirecekti! Süresi dolmadan ataması yapıldı.

Yahu daha birkaç hafta önce yazdım, ‘metafetamin’ midir nedir, insanları bağımlı yapan pahalı bir uyuşturucu varmış. Dev gibi insanları zayıflatıp iğne ipliğe döndüren bir sentetikmiş.

Yine ses yok, yine ses yok!

İnsanlar bağımlı olmuş, sağlıkları gitmiş, yuvaları dağılmış, para dayandıramaz olmuşlar. Bu sebeple hırsızlıklar almış başını yürümüş. Ben söyledim, ben işittim.

Bu arada yapma rakı imal etmeyen kalmadı. Etil alkol satan bayiler bile oluştu. Zevkine göre, rakı için anoson, viski, votka, cin vs için özel malt satışları serbest kaldı. 50 liraya bir litre rakı yapmak varken, kimse 250 lira vermek istemiyordu. Öyle ki, reklamı bile yapılmaya başlandı halk arasında, "Anosonu kristal olursa..." veya, "İçine birkaç damla gliserin damlatırsan", "Şeker yerine üzüm suyu katarsan" vs vs..

Normal rakının daha acı olduğunu, yapmadan aldığı keyfi hiçbirinden alamadığını söyleyenler vardı!

Hatta işi daha ileri götürüp, kendi alkolünü kendi üretmek isteyenler türedi, daha ucuza maletmek için. Etil alkol yerine metil alkol, ya da karışık alkol üretince ölümler de başladı tabii! (Çünkü metil alkol, meyve ve sebzeden değil, ağaç gibi orman ürünlerinden üretiliyor, körlüğe yol açıp zehirliyor!).

Ölümler başlayınca yetkililer ayağa kalktı, kaçak rakı yapımını yasakladılar! Halbuki kaçak rakı değil, Metil alkoldü yasaklanması gereken, kolonya ve ispirto yapımında kullanılan!

Etil alkol satan yerler kapatılıp satışların yasaklanması istendi. Hâlbuki kişiler masraf edip işletme ruhsatı almışlardı. Depoları da doluydu. Mecburen tıbbi malzeme, dezenfektan diye stoklarını tüketmeye çabaladılar!

Hafta sonu, Karasu'nun yerlilerinden bir arkadaşımızın işyerini ve evini bastı jandarma. 10 m2 dükkânı 2 saat aradılar! Bunu yapan da Adapazarı Jandarmasıydı. (Karasu jandarmasına güvenilmiyor mu? Ya Polisine..!)

Öyle sanıyorum ki, çekemeyen birileri İl'e şikâyette bulunmuş, onlar da mal bulmuş mağribi gibi ablukaya almışlar!

Hani ünlü bir siyasetçi profesörümüz vardı, bir uyuşturucu baronunu serbest bırakması için hâkime telefon ettiği tespit edilmiş, hâkim de bunu serbest bırakmıştı! Bu Karasulu arkadaşımız sanki uyuşturucu bölge sorumlusuydu da, bu kadar tedbir ve arama gerçekleşmişti. Hani düşünüyorum da, koskoca Jandarma, bir küçük keşif yapamaz mıydı, bu aciz duruma düşmekten kurtulmak için! Dağ fare doğurdu.

Alkoldeki yüksek vergiler, evde içki yapımını hızlandırdı. Etil alkol satışının yasaklanması, sadece etil alkol fiyatlarını artırır. Ya da merdiven altı alkol üretimini... Bu da denetimli etil alkol satışı yerine denetimsiz alkol üretimine sebep olur ki, alkolden ölen, gözleri kör olan insan sayıları hızla artacak demektir.

Bir şeye daha sebep olur, alkol yerine daha ucuz ve çabuk ulaşılan uyuşturucu ticaretinin artmasına...

Bir Karasulu olarak, bir vatandaş olarak sesleniyorum; Karasu'daki uyuşturucu illetine son verin.

YORUM EKLE