Karasu Haber
2022-01-15 12:54:23

Enes Kara gerçeği

Şakir ŞEN

15 Ocak 2022, 12:54

 İnsanlar dünyaya imtihan için geldi. Ergenlikten itibaren günahlar yazılmaya başladı.

  Önemli olan, geçici bu dünya hayatı değil, ebedi yaşayacağımız ahiret hayatıdır. Burada eğlenceden uzak dur. Kızlardan uzak dur. Kızlar, sakın ola saçınızın bir teli görünmesin, aksi takdirde cehennemde cayır, cayır yanarsınız.

  Bizim tarikata katılanlar, kurallarımıza uyanlar, cennete gidecektir. Müslümanın dünyada çektiği sıkıntı cehennemdeki derecesini artırır. Cehennemde zebani var. Kurtuluşumuz tarikatımızın kurallarına uymaktır.

  Yat dediğimizde yatılacak, kalk dediğimizde kalkılacaktır. İzinsiz dışarı çıkamazsınız. Keyfinize göre izin isteyemezsiniz. Zamanından önce yurda geri döneceksiniz. Aksi takdirde izin hakkınız ortadan kalkar.

  Hasta olursanız, ağır kalırsanız, cemaat namazına katılamazsanız, itirazda bulunursanız, şikâyetçi olursanız, emrimizden çıkarsanız, sonunuz hiç iyi olmaz. Dünyanız da ahiretiniz de cehennem olur.

  Nazınızı çeken yok. Sırtınızı okşayan yok. Hayatından memnun musun? diyen yok. Beğendiğin bir kıyafeti alma şansın yok. Her beğendiğini giyme hakkın yok. Gezme eğlenme şansın yok. Dışarıda  bir arkadaşınla görüşerek, birlikte hareket etme hakkın yok.

  Şimdi biz size bakıyoruz. Yarın da sizler bize, bakacaksınız. Sözümüzden çıkmayacaksınız. Hakkımızı ödemezseniz iki dünyada da yanarsınız.

  Ana yok. Baba yok. Kardeş yok. Komşu yok. Yurt dışında arkadaş yok. Canım şu çorbayı istedi, bu tatlı olsun diyemezsin. Gözünü gören yok. Yüzüne bakan yok.

  Ağalara, beylere, şeyhlere, şıhlara saygı göstereceksin. Hizmet edeceksin. Karşılarında dik durmayacaksın.

  -Ceksin, -caksın, yanarsın!

  Ana-baba, tarikat uşaklığını görev kabul etmiş. Çocuklarının ellerinden gittiğini, yaban ellerde kaybolduğunu, bakar-kör gözleri ile sadece seyrediyor.

  10-18 Ergenlik dönemi, 15-25 gençlik dönemi, duygular ve düşünceler sürekli değişiyor. Sevmek, sevilmek, gülmek, eğlenmek, özgürce dolaşmak ve konuşmak istiyor. Arkadaşına gitmek, onu davet etmek istiyor.

  Ellere, ayaklara, duygulara, düşüncelere, görünmez prangalar vurulmuş, ergenlik ve gençlik yılları, zebani-cehennem korkusu ile kaybolmuş bir genç hayata tutunmaya çalışıyor. Yaşadığı ömür hiç keyif vermiyor.

  Gözü tarikatın körü, kulaklar kepçe fakat duymayan bir baba var. Uzattığı el, hep havada kalıyor.

  Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Enes Kara, aramızdan işte böyle ayrılıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.