TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar cümle basını davet ettikten sonra, o çok sevdiği uzun söylevlerden birini çekerek masaya yumruğunu vurup ‘Verin emekli çiftçimin ikramiyesini, yoksaaa…’ diye rest çekmek yerine neden kapı arkası açıklamasıyla yetindi?
Ülkenin gariban emeklileri, 29 Ekim’den beri hemen her gece Cumhuriyet’in 100. Yıldönümü dolayısıyla ‘iktidarca bahşedilen’ 5 bin TL ikramiye rüyasıyla yatıyor, sabah mahmurluğunda ise bu ümidin fos çıktığı gerçeğiyle yüzleşiyor.
Emekli 20 yıldır seçimlerde AKP’ye oy yağdırdığına mı, yoksa aldatılmışlığını anlatacak bir arkadaş bulamamanın derdine mi yansın?
Gerçek şu ki; iktidarı sandıkta değiştirecek oy gücüne sahip olduğunun farkına varamamış emeklinin, siyasal kadroya sitem etme hakkı yok!
Cumhuriyet ikramiyesi dışına itilen çalışan emeklilerin feryatlarına ‘beni kapsamıyor’ aymazlığı ile kayıtsız kalan emekli çiftçilerin de…
Çünkü aynı durum şimdi onların da başında… İki dönüm bostana arpacık diken emekli, ‘çalışan’ sayıldı ve ikramiyeyi alamadı.
Alanı-alamayanı, emeklisi-emeksizi ne olup bittiğini anlamaya çalışırken TV ekranlarında bir görüntü peydahlandı.
Konuşan, 2003’ten beri Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin Başkanlığı yapan Şemsi Bayraktar’dı…
Kendileri Sakarya/Akyazılı, hemşerimiz…
Haberi geçen ajanslar ‘görüntülü basın açıklaması’ notunu düştüklerine göre, konuşmasını genel merkez binasındaki makam odasında ve aşkla bağlandığı masasında yapmış!
Birkaç cümleyle özetlenecek kısa bir video…
“-Emekli çiftçimiz Hükümetimizin Cumhuriyetin 100. Yılına özel olarak verdiği ikramiyeden yararlanamamış ve mağdur olmuştur…”
“-Çiftçilerimiz Ziraat Odası kayıtlarını sildiriyor…”
“-Birliğimizin telefonları susmuyor…”
“-Girişimlerde bulunduk, olumlu bir dönüş bekliyoruz. İnfial ve hayal kırıklığı yaratan bu durum acilen ortadan kaldırılmalıdır…”
Şemsi Başkan’ın konuşmasını birkaç kez izledim. Ardından sesi kısıp yüz ifadesini inceledim.
Bana,15 Temmuz Fetö kalkışmasında asker dipçiğiyle rehin alınıp, yönetime el konulduğu bildirisini okumak zorunda bırakılan TRT spikeri Tijen Karaş’ı hatırlattı.
‘Okusan bir türlü okumasan bir türlü’ ürpertisi yani…
Darbe girişimi bastırıldı, Tijen Hanım paçayı kurtardı. Peki, Şemsi Bayraktar şimdi ne yapsın?
Kendileri sadece TZOB Başkanı değil; aynı zamanda Sosyal Güvenlik Kurumu yönetim kurulu üyesi.
Bayraktar cümle basını davet ettikten sonra, o çok sevdiği uzun söylevlerden birini çekerek masaya yumruğunu vurup ‘Verin emekli çiftçimin ikramiyesini, yoksaaa…’ diye rest çekmek yerine neden kapı arkası açıklamasıyla yetindi?
Bunu yapmak için gücü yukarılardan değil, temsil ettiği tabandan almak gerekir. İktidar desteğiyle balı maaşlı koltuklara tırmanırsan olacağı işte budur!
Başkaldırsa Reis’in gözünden düşeceğini ve gecenin bir vakti imzalanacak kararnameyle kendisini SGK kapısının önünde bulacağını çok iyi bilir Şemsi Başkan… Bir sonraki tehlike de 20 yıllık koltuğunu ilk kongrede kaybetmektir.
Tam bu noktada kendisine şu soruları sormak lazım:
Emekliye Cumhuriyet’in 100. Yılında ikramiye dağıtılacağının müjdelendiği günlerde, Şemsi Bayraktar, bu paradan çoğu çiftçinin mahrum bırakılacağını bilmiyor muydu?
Yoksa bildiği halde sustu mu?
‘İkramiyede çalışan-çalışmayan ayırımı olmaz. En azından temsil ettiğim çiftçiler konusunda hassasım ve işin takipçisiyim’ diye bir çıkışı oldu da biz mi duymadık?
Şimdi bir iddia dolanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilgili bakanlığa emekli çiftçilerin durumunun yeniden değerlendirilmesi talimatını vermiş! (Şimdi buna ikramiyenin detayları tek karar vericiden de gizlenmiş mi diyelim!)
Diyelim ki yanlıştan şu veya bu şekilde dönüldü. O zaman izleyin ekranda TZOB Başkanı Bayraktar’ı...
Basın ordusunun karşısına geçip ‘Kararlı duruşumuz meyvesini verdi’ makamında nutuk irat edeceğine kalıbımı basarım.
Bu arada, ‘Karasu Ziraat Odası ne yapıyor?’ diye soran olursa söyleyeyim…
İddia doğruysa can havliyle oda kaydını sildirmeye koşan emekli çiftçilere, birikmiş aidatlarını ödeme şartı koşuyormuş. Üç yüz, beş yüz… Allah ne verdiyse!
Gider çok tabi… Makam aracının yakıtı, yağı, tamiri vs…
Bol tahsilatlar efendim!