Havanın güzel olduğu sabahlar, denize yüzmeye giderim. Hem deniz dalgasız olur, hem de berrak. Sakin sularda serin ve temiz denizde yüzmenin çıplak ayakla o güzel kumda yürümenin insanı rahatlattığını ve tüm elektriğini boşalttığını düşünüyorum.
Deniz kenarına geldiğimde, “Oh ne güzel iyot kokuyor!” düşüncesi hakimdi. Sonraları, bu kokunun çok daha keskin olduğunu iyot kokusu olmadığını fark ettim.
Suda yüzdükçe, mesaneler sıkıştı tabi ve idrar boşaltma isteği hissettim. Şeytan, “Boşalt denize nasılsa kimse görmez!” dese de bunu benim bilmem bile yeterdi utanmak için. E peki nereye yapmalı? Sahilde öyle bir yer yok. Benim gidebileceğim kahvehane ve kafe türü yerler olsa da deniz kıyafeti ile oralara girmek yakışık almaz.
Hemen sudan çıkar, giyinir, yakında olan kardeşimin ve annemin evinden birini tercih ederdim tuvalet ihtiyacımı gidermek için.
Peki diğer insanlar nasıl gideriyordu tuvalet ihtiyacını? O kalabalık grup bir çişi geldi diye kalkıp denizi terk edecek değildi ya! Üstelik çoğu tatile, denize diye gelmişti. Üstelik sıkıntıyı çözmek çok basitti, “suyun içine boşaltmak”..! Deniz bu, nasılsa götürürdü! Saatlerce kendi işediği suyun içinde yüzeceğini düşünmeden suya bırakan binlerce insan…!
Birden dank etti, sabahları denize girmeden duyduğum keskin koku, iyot kokusu değildi. Bu, Amonyak kokusuna benzer koku, sidiğin oluşturduğu üre kokusuydu.
Önceden, denizden çıktıktan sonra duş alma ihtiyacı hissetmezdim. Artık biliyorum ki, duş almak şart… Yoksa neden salgın oluyor insanlar hastanenin acil kapısında neden birikiyor?
***
Bazen daha geç kalıyordum ve insanlar yavaş yavaş deniz kenarına akın ediyordu. Erkeği kadını, yaşlısı genci, uluorta soyunuyor, tabiri caizse striptiz yapıyor! Kimi havlu sarıyor kimi yakınlarını perdeliyor kimi şemsiyelerini. Çoğunun altında deniz kıyafeti var ama suya girip çıktıktan sonra o ıslak kıyafeti değiştirebileceği yer yok! Koskoca sahilde soyunup giyinebileceği yer yok! Al sana ”hastalık nasıl bulaşıyor”un cevabı..!
***
Peki nasıl ve nerede duş alacak bu millet? Belediyenin en fakir ve pespaye olduğu zamanlar bile kumsalda duşlar vardı. Bozulanlar değiştirilmedi ve zamanla iptal olundu.
WC’ler de vardı soyunma kabinleri de… Hatta kıymetli eşyalarınızı saklayabileceğiniz kiralık dolaplar bile olurdu. Şimdi neden yok!?
Araç park edilirken ücret talep etmeyi akıl eden zihniyet bu paranın karşılığı bir de hizmet vermeyi düşünse… Sonra, neden turist gelmiyor diye feryat ederiz. (Zaten gelen beleşçi turistler de parklarda kumsalda masraf etmeden boş boş oturuyor çoğu.)
***
Yoksa, Amonyak kokulu suda yüzerken insanların soyunup giyinmesini seyretmeye devam edecek, duş hizmeti vermeyerek salgın hastalıklarla hastanenin acil servisinin tıkanmasına sebep olacağız!